İran Cumhurbaşkanı Hasan Manevî, cumhurbaşkanı olarak İran devlet televizyonuna verdiği son röportajında nükleer mutabakat, dünya ile münasebetler ve ülke içindeki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“MÜZAKERELER SAVAŞI ÖNLEDİ”

Paris’e yaptığı ziyarette eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın kendisine “5+1 ülkeleri olarak İran’a karşı kesin savaş kararı almıştık lakin siz misyona gelince ve müzakere için hazır olduğunuzu ilan edince savaştan vazgeçtik” dediğini aktaran Manevî, “Göreve başladığımda önümüzde iki yol vardı ya dünya ile savaşa girecektik ya da barış yapacaktık. Tahlil diplomasi ve müzakeredir. Müzakereler savaşı önledi.” tabirlerini kullandı.

Nükleer muahedede 5+1 ülkeleri ile görüştüklerini lakin gerçekte ABD ile müzakere ettiklerini kaydeden Manevî, “Bugün de temelinde ABD ile konuşuyoruz. Viyana’da 4+1 ülkeleri ile konuşuyoruz ve ABD ile görüşmüyoruz lakin gerçekte müzakerenin öteki tarafı ABD’dir.” dedi.

“YENİ HÜKÜMETİN EN DEĞERLİ GÜNDEMİ MÜZAKERELERDİR”

İran’da Meclisin “Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Aksiyon Planı” ismiyle çıkardığı yasanın müzakerelerde mutabakata mahzur oluşturduğunu aktaran Manevî, şöyle devam etti:

“Yeni hükümet de Meclisin çıkardığı yasaya uyarsa sonuç alamaz. Meclisin yasası kriter olursa bu yakınlarda muahede olmaz. ABD yaptırımlarından sonra hiçbir ülke bizimle çalışmaya cüret etmedi. Yalnızca nükleer programı müzakere ederiz dersek sonuçlarına da katlanmak zorundayız.

Biz dünyaya yalnızca nükleer faaliyetleri konuşuruz dedik ancak bankalar yalnızca buna bakmıyor. Sonraki hükümetin en kıymetli gündemi müzakerelerdir. Bağlantı kurmaktan öbür hiçbir tahlil yok.”

Manevî sanal alem konusunda öteki organlarla farklı düşündüğünü ve ülkenin çeşitli kurumlarıyla yaşadığı hengameleri lisana getiremeyeceğini kelamlarına ekledi.

Ensonhaber